Kahve içimi herkesin zevkine göre değiştiği kadar bölgelere göre de farklılık gösterir. İşte size alışkanlıklarla ilgili ufak bir dünya turu
AMERİKA BIRLEŞİK DEVLETLERİ'NDE (VE ANGLOSAKSON ÜLKELERDE)
Kahve genellikle sütle içilir ve Amerikalılar buna çoğunlukla "latte" derler ve ayaküstü diyebileceğimiz paket servis olarak alırlar. Fast food (çabuk yemek) tipi restoranlarda tek bir kahve fiyatına "dipsiz bir fincan kahve" bulabilirsiniz. Garson, arada dolaşarak fincaninıza sürekli filtre kahve doldurur. Genelde bu kahve düşük kaliteli bir kahvedir: Vasat kalitedeki kahve çekirdeklerinden hazırlanır ve içinde kahve bulunan kahve makinası sürekli isitılır. Bunun Amerikan kahvesinin kötü şöhretine katkısı büyüktür.
İTALYA'DA
İtalya espresso kahve diyarıdır ve espresso sert bir kahve olup tezgah başında (kontuarda) çabuk içilir. Saat 11'e doğru Colazione (kaynak yapma - atıştırma) adı verilen kahvaltıyla öğlen yemeği arasında verilen molada ufak bir Çörek vb. kuru pasta eşliğinde içilir. Evlerde ise Italyan moka kahvesi saltanat sürer. Italya'da filtre kahve içilmez.
KUZEY ÜLKELERİNDE (NORVEÇ, İSVEÇ...)
Dünyanın en büyük kahve tüketicisidirler ve esas itibariyle filtre kahve içerler. XIX. yüzyılda Norveç'te çok sayıda aile evde alkollü içki imal ediyordu; alkol tüketimini önlemek için, kilise daha az tehlikeli bir içeceği öne çıkarma yolunu seçti: kahve. Evde içki damitmak yasaklanmış olduğu için, kahve tüketimi bir daha çıkmamak üzere evlere girdi.
TÜRKİYE'DE
Türk kahvesi (Yunanistan'da Yunan kahvesi olarak anılır) Osmanlı İmparatorluğu'nda daha XVI. yüzyılda yapılırdı. Cezve adı verilen uzun saplı bakır veya pirinçten yapılmış geleneksel bir kap içinde dekoksiyon yöntemiyle ekstre edilir ve kullanılan kahve un gibi çok ince öğütülmüştür. Daha önceleri servis için kahve telvesiz olarak İbrik adı verilen bir pişirilmeden önce kişinin kahveyi nasıl istediği sorularak zevkine göre şekerli, orta, az şekerli veya şekersiz olarak hazırlanıp pişirilir. Geleneğe göre kahve içildikten sonra, fincan tabağının üstüne ters çevrilir ve telvenin fincanın içinde oluşturduğu motiflerden gelecek okunur yani içen kişinin falına bakılır. Bu kahve belirli bir yaşam sanatını temsil eder. Sohbet ederek, oyun oynayarak veya nargile içerek geçirilen zamanı ifade eder. Ayrıca bu kahveyi sadece Türkiye'de içmezler; Balkanlar hatta Ortadoğu ve Kuzey Afrika'ya kadar birçok bölgede içerler. tasa aktarılırdı. Artık cezve ve ibrik terimleri iç içe geçmiştir ve kahve pişirme kabından doğrudan fincana boşaltılmaktadır.
JAPONYA'DA
Öncelikle Japonya'yı bir çay ülkesi olarak algılıyoruz (üretici ve tüketici) ancak Japonlar da sıkı kahveseverlerdir ve XVIII. yüzyıldan beri gerçek bir kahve kültürü geliştirmişlerdir. Her şeyden önce dünyanın en pahalı kahvelerinin büyük bir kısmını Japonlar satın alır. V60 veya "sifon demleme" gibi yavaş demleme yöntemlerini tercih ederler.
ETİYOPYA'DA
Geleneksel olarak, kahvenin hazırlanmasından kadın sorumludur. Öncelikle yeşil kahve tanelerini tavada kavurur. Ardından taneleri havanda döver ve Jebena denilen pişmiş topraktan yapılmış bir cezvede ekstre eder ve kulpsuz küçük taslarda patlamış mısır eşliğinde servisini yapar. Tam bir kahve seremonisi!
Comments